Çinli işadamları ile ilişkileri geliştirebilmek için Çin’in kendine özgü iş kültürü hakkında bilgi sahibi olmakta yarar var. Çinliler‘e ne kadar doğru yaklaşılırsa iş ilişkileri o kadar uzun süreli ve güvene dayalı olur.
Çinli işadamları yabancılarla görüşmelerde tokalaşırlar. Türkiye dahil birçok batı ülkesine özgü yanak yanağa öpüşmek veya sarılmak gibi hareketler Çin kültüründe yoktur. İlk karşılaşmada Çinli işadamları misafirlerine Çin kültürünü yansıtan birtakım hediyeler verir. Güzel bir restoranda akşam yemeği yemek de Çinli işadamlarının olmazsa olmazlarındandır.
İlk Karşılaşma
Çinliler’in yabancılarla ilk karşılaşma esnasında ilk yaptıkları tahmin edilebileceği üzere tokalaşmak. Aslına bakılırsa tokalaşmak bir batı adeti; ama artık Çin’de de çok yaygın. Erkek-kadın ayırt etmeksizin ilk buluşmada tokalaşmanın kimseye zararı yok.
Türkiye’de birçok kişi Çinliler’in birbirleriyle görüştüklerinde bellerine kadar eğilerek birbirlerini selamladıklarını düşünür. Ama bu adet Çin’e değil, Japonya’ya aittir. 10 yılı aşkın süredir Çin’de olmama rağmen sokakta birbirine böyle selam veren kimse görmedim. Bu selamı Çinliler yalnızca konuşmak için sahneye çıktıklarında izleyenleri selamlamak için verirler.
Türkiye’de çok samimi olan kişiler, iş hayatında dahi yanak yanağa öpüşmeyi tercih ederler. Böyle bir adet de Çin’de yok. Çinliler kendi aile içlerinde dahi birbirlerini yanaktan öpmezler.
Kartvizit Değişimi
Çinli iş adamları, genel olarak görüşmenin ilk başında birbirlerine kartvizitlerini verirler. Karşılıklı kart değişimi Türkiye’den biraz farklı olarak yapılır.
Çinliler kartlarını başkalarına verirken hafif eğilir ve kartı iki elleriyle tutarak verir. Çin adetlerine göre kartı alan kişinin de aynı şekilde hafif eğilerek iki eliyle birden kartı alması gerekir. Kartı alan kişi de kartın üstünde yazanları sessizce okumalıdır.
Çinliler’in kartvizitlerinin iki yüzünden biri İngilizce öbürü de Çince‘dir.
Hediyeleşmek
Çinli firmalar, Çin’e gelip firmalarını ziyaret eden yabancı iş adamlarına mutlaka Çin kültürünü yansıtan bir hediye verir. Bu hediyelerin başını çay, Çin yazı yazma sanatı(kaligrafi) ile yazılmış bir eser veya bulundukları bölgeye ait özel bir yiyecek çeker. Aynı şekilde misafirlerinin de onlar için birşeyler getirmesinden çok mutlu olurlar.
İşbirliği yapılacak firma ile işin büyüklüğü hediyenin pahalılığını belirler. Çinliler büyük iş yaptıkları firma sahiplerine pahalı hediyeler vermekten çekinmezler.
İkramlar
Çinliler, yabancı misafirleriyle görüşürken genel olarak içecek bir şeyler ve meyve ikram ederler. Çay veya sıcak su ikramı Çin kültürünün önemli bir parçasıdır. Zaman zaman misafirlerine birkaç çeşit çay veya meyve arasından hangisini tercih ettiğini de sorarlar.
Çaylar ya kağıt bardaklarda, ya da Çin’e özgü küçük porselen bardaklarda servis edilir. Çay yaprakları da bardağın içinde olur ve içerken ağıza gelir. (Çayı bardağa koymadan önce Türkiye’deki gibi süzgeç kullananlar azınlıkta.) Bu ağıza gelen yapraklarla ne yapmak gerektiğini hala daha bilemiyorum. Yapraklar küçükse yutmayı veya çaya biraz sıcak su eklemeyi tercih ediyorum
Kahve içmek Çin kültürünün önemli bir parçası değil. Bu nedenle firmaların çoğunda kahve bulunmama ihtimali yüksek.
İş Yemeği
Çinliler, insan ilişkilerine çok önem verirler ve iş yemekleri yiyerek muhatapları ile daha güçlü bağlar kurmaya çalışırlar. O nedenle de misafirleri ile yemek yemek onlar için olmazsa olmazlardandır.
İş yemekleri sırasında işten daha çok günlük konulardan konuşmaya, ve bu sayede arkadaşlık bağları kurmaya çabalarlar.
Çinliler misafirleri ile yiyeceği akşam yemeği için olabildiğince iyi ve gösterişli bir restoran seçerler. Restoran seçiminde misafirlerin yemek istekleri, dini kısıtlamaları da önemli bir rol oynar. Dininden dolayı domuz yemeyen kişilere karşı hiç ısrarcı olmazlar. Kalabalık gruplarla akşam yemeği yiyenler de restoranların özel odalarını tercih ederler.
Özel oda konusunu biraz açayım. Çin’de restoranların hemen hepsinde özel birkaç oda vardır. Bu odalarda yemek yiyenler kapıyı kapatır ve odaya yemek getiren garsonların haricinde kimse girmez. Misafiri olan Çinli işadamları da bu odaların birinde yemek yemeyi tercih eder. Böylelikle misafirlerinin daha rahat edeceğini düşünürler. Çin’e ilk defa gelen ve bu kültürü bilmeyen yabancılar ilk olarak bu durumu garipseyebilir.
Çinliler, sipariş verilecek yemeği tabancı misafirlerinin seçmesini isterler. Eğer yabancı işadamı Çin yemeklerini tanımıyorsa yemek seçimini kendileri yaparlar.
Yemek için bir çorba, bir balık yemeği, bir tavuk yemeği, bir et yemeği, bir sebze yemeği mutlaka söylemeye çalışırlar. Bazen karides, yengeç yemeği gibi bir deniz canlısıyla yapılan bir yemek de söylerler. Batıda bu kadar farklı et türü genelde bir arada yenmez. İlk etapta bu kadar yemek çok fazlaymış gibi görülebilir; ama bu, Çinliler’e göre misafirseverliğin belirtisidir.
Restoranların hemen hepsinde çay ikram edilir. Bunun haricinde birçok Çinli işadamı iş yemekleri esnasında alkol almayı ve sigara içmeyi tercih eder. Hatta sadece Çinli iş adamlarının olduğu yemeklerde bir kişinin alkol veya sigara içmemesini hoş karşılamazlar. Ama misafirleri alkol kullanmayan biriyse veya herhangi bir nedenle o gün içmek istemiyorsa ısrarcı olmazlar. Alkol yerine meyve suyu siparişi verirler.
Çinliler, özellikle yabancı misafirlerinin restorandaki hesabı ödemesine izin vermezler. Eğer misafir olarak hesabı ödemeyi teklif ederseniz size “biz Türkiye’ye gelince siz de bize yemek ısmarlarsınız” benzeri bir şeyler söylerler.