Çin’de üç yıl boyunca çok sıkı bir şekilde uygulanan korona kısıtlamalarının kaldırılmasıyla Çin‘in kapıları Dünya’ya tekrar açıldı. Bu da yakın zamanda Çinliler’in Çin dışına seyahatlere de tekrar başlaması anlamına geliyor.
Korona öncesi dönemde her yıl 80 milyonu aşkın Çinli, bir başka deyişle Türkiye’nin nüfusu kadar Çin vatandaşı çeşitli sebeplerden dolayı Çin dışına çıkıyordu. Türkiye, hedeflediği 1 yıllık Çinli turist sayısına ulaşamamıştı; ama Türkiye’ye seyahat eden Çinliler artma eğilimindeydi.
İlerleyen yıllarda en az eskisi kadar Çinli turistin Türkiye’ye gitme olasılığı yüksek. Çinliler Türkiye’ye gitmeden onlar hakkında bilgi sahibi olmak, onları önyargısız bir şekilde biraz olsun tanımaya çalışmak önemli. Bu nedenle bu konuda seyahat acentelerine önemli görevler düşüyor. Standart seyahat programları yerine Çinliler’e özel programlar Çinliler’in ilgisini kısa zamanda arttırabilir.
Çinliler’in Tarihi Yerlere İlgisi
Türkiye, Dünya’da en çok tarihi yere sahip olan ülkelerin başında geliyor. En bilinen tarihi mekanları turistlere göstermek tabii ki önemli; ama Çinliler’in büyük çoğunluğunun, özellikle de Çinli gençlerin tarihle pek ilgili olmadığını bilmekte yarar var..
Benim tanıdığım Çinliler’in çoğu tarihi yerlerde fotoğraf çekmeyi sever; ama bölgenin tarihini uzun uzadıya öğrenme çabasına girmez. Hal böyle olunca yüzlerce yıllık tarihi binalarda uzun uzadıya kalmak istemeyebilirler.
İstanbul’a turistik gezi yapan Çinli bir turist kafilesinin kalacakları otel tarihi yarımadada değil de, boğaz kıyısında ve Adalar’da olursa Çinliler daha mutlu olabilir. Çinliler’in doğal güzelliklere tarihten daha çok ilgi gösterdiği kesin.
Çinliler İçin Kapadokya
Türkiye deyince Çinliler’in aklına ilk olarak balon turu geliyor. O nedenle Kapadokya’da balona binmek Çinliler için olmazsa olmazlardan. Kapadokya’daki yeraltı mağaraları mutlaka gezdirilmeli; ama balona binmeden Kapadokya’dan ayrılmak onları hayal kırıklığına uğratabilir.
Çinliler İçin Ege Denizi
Ege Denizi, Çinliler için ayrı bir öneme sahip; çünkü Ege Denizi Çince’de ayqing hai(爱情海) olarak söylenir ve bu da Türkçe’de Aşk Denizi anlamına gelir. Hemen her Çinli Ege Denizi’ni ve denizin ne kadar güzel olduğunu biliyor.
Burada en önemli problem Çinliler’in Ege Denizi’nin Yunanistan’da olduğunu düşünmesi. Denizin Yunanistan ile Türkiye arasında olduğunu bilenlerin sayısı o kadar az ki…
Standart turist turlarının aksine Ege Denizi çevresinde Çinliler’i fazladan 1-2 gün gezdirmek, mümkünse onlar Bodrum, Çeşme gibi tatil beldelerine götürmek Çinliler’in Türkiye’ye olan ilgisini önemli ölçüde artabilir. Sadece gördükleri yerlerin güzelliğinden dolayı Türkiye’de ev almayı düşünebilecek olanlar dahi olabilir.
Çinliler İçin Farklı Tatlar
Çinliler Dünya’yı gezmekten hoşlansa da konu yemek yemeğe gelince nedense yeni tatlara karşı çok tutucular. Farklı yemeklere ilgi gösterenler tabii ki var; ama genel olarak Çinliler Çin yemekleri haricindeki yemeklerden çok haz etmezler. Avrupa’ya seyahate giden Çinliler’in çoğu Çin’e geri döndükten sonra ilk olarak yemeklerin kötü olmasından şikayet eder. Fransa’da bir hafta kalıp sadece Çin yemekleri ile beslenen Çinliler’in olduğunu biliyorum.
Türk mutfağının Dünya’nın en önemli mutfaklarından biri olduğu gerçek. Özellikle Avrupalı turistlerin Türk yemeklerinden çok hoşlandığı da doğru. Ama Çinliler’in Türk yemeklerine Avrupalılar kadar ilgi göstermelerini beklemek yanlış olur.
Herkesin bayıla bayıla yediği yemekleri yememe gayreti içinde olan Çinli turistlere karşı çok da ısrarcı olmamak en doğrusu. Onların damak tadına uygun yemek seçenekleri sunmak tahmin edilebileceğinden çok daha pozitif bir etki yapabilir.
Çinliler İçin Alışveriş
Çinliler seyahatlerinde pahalı şeylere para harcamaktan çok hoşlanırlar. Öyle ki bazı Çinliler sadece lüks markaların bazı ürünlerini daha ucuza satın almak için Japonya veya Hong Kong’a gider.
Türkiye’yi ziyaret eden Çinliler’e Türk kültürüne ait birtakım ürünler satmaya çalışmak güzel; ama halı konusunda ısrarcı olmamakta yarar var. Çoğu Çinli halıyı ne zaman nerede nasıl kullanması gerektiğini dahi bilmez. Bunun nedeni Çinliler’in %99’unun evinde bir adet dahi halı bulunmaması.
Tur programında bulunan alışveriş noktalarına ek olarak Çinliler’i lüks markaların bulunduğu alışveriş merkezlerine götürmek onların çok kısa zamanda çok para harcamasını sağlayabilir.
Çinli turistlerin gideceği mağazaların WeChat veya Alipay ile ödeme kabul etmesi de önemli. Çin’de artık herkes bu iki dijital ödeme çeşidinden biri ile günlük hayatını devam ettiriyor. Türkiye’de bu ödeme sistemleri ile ödeme alabilen mağazalar var.
Çinliler ve Japonlar
İkinci Dünya Savaşı’nda Japonlar’ın Çin’i istila etmiş olmasından dolayı Çinliler’in çoğu Japonlar’dan hoşlanmaz. Seyahat halindeyken başkalarının onlara “Japon musun?” diye sorması veya Japonca’da merhaba anlamına gelen “koniçiva” demesi Çinliler’in hoşuna gitmez. Genelde Japonlar’ın yaptığı iki eli ortada birleştirip bele kadar eğilerek selam vermek Çinliler’in günlük hayatta çok sık yaptığı bir hareket değil.
Çinli turistlerle görüşmeden önce en basit birkaç Çince kelimeyi öğrenmek, hiç olmazsa “nihao”(merhaba) veya “şieşie”(teşekkürler) diyebilmek Çinliler ile kurulan bağları güçlendirebilir.
Çinli turistlerin yurt dışı seyahatlerinde bile Çin yemeği tercih ettikleri konusunda çok haklısınız, özellikle de orta yaş ve üstü, ki Çin’in bu yaş grubu dünyayı gezme konusunda birçok ülkenin gençlerine taş çıkartır, mutlaka Çin mutfağı arıyor. Kapadokya gerçekten görülmeye değer bir yer ama ben Çinli arkadaşlarıma balona binmektense tüm balonların gökyüzünde olduğu anları izlemeyi tavsiye ediyorum. Bir İzmirli olarak da Efes’i, Şirince’yi, Alaçatı’yı hepimiz kadar çok sevdiklerini biliyorum, ancak maalesef bu kadar turistik mekanlarda dahil Çinli arkadaşlarımla Japonca, Korece konuşmaya çalışan insanlar oluyor, üzücü!
Çinliler başkalarının kendilerini Japon veya Koreli zannetmesinden pek haz etmiyorlar; ama bunda kimseyi suçlamamak lazım. İlk bakışta Çinli, Koreli ve Japonları ayırmak hiç kolay değil.